

geleneksel meyhane
BASINDA İKİ SANDAL

5 AÄŸustos 2016
VEDAT MİLÖR
İKİ SANDAL
‘İki Sandal’ adı nereden geliyor? Benim yorumum ÅŸu: Osmanlı saray mutfağı mezeleri birinci sandalı, Ege’nin daha hafif ve zeytinyaÄŸlı mezeleriyse ikinci sandal.
Kos’a gidip oradan Patmos’a geçmek için bir akÅŸam gidiÅŸte, bir akÅŸam da dönüÅŸte Bodrum’da kaldık eÅŸimle. Her zaman kalabalıktan yürünmeyen caddeler bomboÅŸ. Sahile çıktığınızda lokantacılar kolunuzdan çekip ille bir ÅŸey ikram etmek istiyorlar. Eskiye oranla rutubet felaket. BetonlaÅŸma ve trafiÄŸin yol açtığı hava kirliliÄŸinin etkisi herhalde.
*
Uzun bir yürüyüÅŸten sonra kendimizi Halikarnas’ın ordaki ve bu sene açılmış olan İki Sandal’a atıyoruz.
İyi de yapmışız. İki ortağın burası. GittiÄŸim gün Beylerbeyi İnciraltı meyhaneden tanıdığım ErtuÄŸrul oradaydı. DiÄŸer ortak Salih Ecer yoktu. Mekteb-i Sultani’den sınıf arkadaşım. Bundan dolayı lokantaya not vermek etik olmaz ama nesnel bir deÄŸerlendirme yapabilirim. Tek cümleyle ifade edersem İnciraltı ne düzeydeyse burası da o düzeyde. Yani meyhane kategorisinde en üst düzey diyebileceÄŸim ve sadece ülkemizde bulunabilecek iki-üç mekândan biri. SoÄŸuk mezelerin tümünü kendileri hazırlıyor. BaÅŸtan savma olmayan, üzerinde epey çalışılarak lezzet dengesi tutturulmuÅŸ mezeler...
SAKATAT ÖNE ÇIKIYOR
Ara sıcaklarda da taze ve kaliteli malzemeden olduÄŸu zaman, damağı geliÅŸmiÅŸ birçok insanın kas etlere tercih ettiÄŸi sakatat öne çıkıyor. Balıklar da az ama öz.
Her yerden mantar gibi fışkıran ne idüÄŸü belirsiz ama fiyatları kaliteye göre kazık lokantaların baÅŸ tacı olan somon ve yetiÅŸtirme levrek yok. Barbun ve bulununca, dilbalığı var.
***
ErtuÄŸrul ile balık çiftliklerini konuÅŸuyoruz. Kontrollü bir ÅŸekilde, açık denizde ve az sayıda olur ve balıklar küçük balıkla beslenirse sorun yok. Aksi takdirde Ege ve Akdeniz pisleniyor ve çabuk büyüsün diye muhtemelen hormonlu yiyeceklerle beslenen balıkları yemek, saÄŸlık açısından zararlı olabiliyor.
Sohbet ederken önümüze soÄŸuk meze tepsisi geliyor. Kendine güvendiÄŸi için ErtuÄŸrul tamamen bize bırakıyor seçimi. Biz seçtikten sonra tek ricası “Abi yaka yahnisini de dene istersen” oluyor.
***
İnciraltı’ndan bildiÄŸim ve çok sevdiÄŸim mezelerin yanında yenilerin de olması güzel bir sürpriz.
Not alırken olaÄŸanüstü bulunca artı ile iÅŸaretliyorum not defterine. Tam 12 mezenin tadına bakmışız. Cevizli kırık zeytin ve kayakoruÄŸu, rakının olmazsa olmazları. Lakerda iyi. Torik olduÄŸu kesin. Bu üçlü iyi ama baÅŸka yerde de bulabilirsiniz. Bunların dışında her mezeyi artı ile iÅŸaretlemiÅŸim...
Yaka yahnisi kılıçbalığından. Balığın yakası, yeÅŸil erik, sarmısak, sirke, zeytinyağı, karabiber ve tuz... Stefannos Yerasimos’un ‘Sultan Sofraları’ kitabından esinlenmiÅŸ. Balık turÅŸusu, Marianna Yerasimos’un 500 yıllık Osmanlı tarihi eserinden ve beni ÅŸaşırtan içinde, balık hariç, 15 malzeme bulunan bir yemeÄŸin tutturduÄŸu ekÅŸi-tatlı-tuzlu dengesi...
KIRMIZIBİBERE BAYILDIM
Mastabe, yani pazılı cacık leziz. 15. yüzyıl saray mutfağından. Çerkes salatası da çok iyi ve üç ana malzemesi var: Çalı fasulyesi, kekik ve fındık tarator. Marianna Yerasimos’un kitabından alınmış, 19. yüzyıldan Mehmet Kamil tarifi. Takuhi Tovmasyan’ın ‘Soframız ÅŸen Olsun’ eserinden alınmış topik, insanı mutlu ediyor. Marmaris yöresine ait bir Ege tarifi olan dereotlu bezelye favayı mutlak deneyin. Yalıkavak yöresine ait tahinli közlenmiÅŸ patlıcan da iyi. Ege’nin Ula kasabasına ait içi tulum peyniri ve çamfıstığıyla doldurularak fırınlanmış kırmızibibere bayıldım ve ikincisini ısmarladım.
***
Ara sıcak olaraksa iki sakatat kaçırılmamalı ama günlük olarak spesiyaliteler deÄŸiÅŸtiÄŸi için onların tavsiyelerini sorun. Biri, taze kekikli böbrek sote. Tire yöresinden esinlenmiÅŸ. Malzemeleri sıralayayım: Kuzu böbrek, zeytinyağı, taze kekik, taze çekilmiÅŸ Arnavut biberi ve tereyağı.
DiÄŸer tavsiyem kuzu uykuluk. Bunlar dışında denediÄŸim iki yerli kalamarı da beÄŸendim. Minik kalamar ızgaranın baharatı yerinde ve içi sulu. Tire kasabasından bir Ege tarifi olan beyaz fasulyeli kalamar sote de lezzetliydi ve defne yaprağı yakışmıştı.
İtalyanlar da kalamarı minik fasulyelerle sunmayı çok sever ve ikisi birbirine yakışır. Aradaki fark ÅŸu: İtalya’da fasulye ve kalamar dışında sadece tuz ve zeytinyağı kullanılır kalamar sotede. İki Sandal’ın ÅŸefiyse kekik, kırmızıbiber ve sarmısak da kullanmış. Onlarınki canlı ve diri bir beyaz ÅŸaraba uygun. Bizimkisi rakılık.
Şefin limon kabuğuyla beyaz fasulye ezmeli barbun ızgarası da ağzınıza layık. Dilbalığı da tazeydi ve kurumamıştı ama bu balığı kış mevsiminde yemeli. Şimdi yağsız.
Bu kadar zengin yemeklerin üzerine tatlı olarak limon peltesi tavsiye ederim.
***
Güzel bir ortam, çok iyi döÅŸenmiÅŸ, ÅŸatafatlı olmayan doÄŸal bir ambiyans ve iyi servis deniz manzarasıyla birleÅŸince İki Sandal bana lüks yattan çok keyif verdi.
​
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/vedat-milor/iki-sandal-40182862
​

GÜLSE BİRSEL
20 AÄŸustos 2016
Hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranan pazar yazısı!
Hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranan pazar yazısı!
Hepimiz daraldık, gelecek endiÅŸesinden bunaldık. Bugün siyaset bilimlerini bir yana bırakıp, eski, dertsiz Pazar yazılarını hatırlatacağım. Çok eski yıllarda arada yaptığım gibi Bodrum’da beÄŸendiÄŸim mekânları yazacağım. Ve “Duyarsızlık, tuzu kuruluk, yüzeysellik” eleÅŸtirilerine de gayet hazırlıklıyım.
Bugün, beach club’da mayokinisine mojito döküldüÄŸü için bozulan kız gibi davranmak istiyorum!
Bugün, aşırı güneÅŸte kalmadan ötürü omuzu soyulduÄŸu için hayıflanan süslü ev hanımı kafası yaÅŸamak istiyorum!
Bugün, tavlada yenilip karalar baÄŸlayan, yenilgi çilingir sofrasında gündeme getirildiÄŸinde surat asan yazlıkçı amca gibi olmak istiyorum!
Böyle ÅŸeylerden tadım kaçsın istiyorum ben artık yav. Oysa son dönemde uykumu bölen, beni üzen, bunaltan konular: Terör, darbe teÅŸebbüsü, Suriyeli Ümran’ın fotoÄŸrafı, ekonominin geleceÄŸiyle ilgili projeksiyonlar... Kimim ben ya? BaÅŸbakan mıyım ben? Sarışın, neÅŸeli bir komedi yazarıyım ben!
Bugüne özel, hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranan bir yazı yazmak istiyorum.
Yapardım böyle ÅŸeyler çok eskiden. GittiÄŸim mekânları, beÄŸendiÄŸim restoranları filan yazardım. Hayatın daha normal olduÄŸu yıllardı.
Åžimdi biliyorum, birçok insan bana kızacak. “Hiç mi derdimiz yok da bunlardan bahsediyorsun” diyecek. “Senin tuzun kuru tabii” diyecek. “Åžurada insanlar ölsün, sen restoran tavsiyesi ver” filan yazacak.
Haklısınız da... Yıldık arkadaşım yıldık! Dertleri zevk edindik fakat artık hiç de zevk vermiyor! Travma yaÅŸadık. Millet endiÅŸeli, sıkıntılı.
Bu pazar günü izin verin, Bodrum turizmini canlandırayım. Bu da memlekete bir hizmettir sonuçta.
Sübjektif olarak gencim, tartışılır biçimde güzelim, siyasi yazı yazsam yine sizi üzerim!
Onun için bırakın üzmeyeyim, onun yerine birlikte gezme tozma hayalleri kuralım ne var?
Aha iÅŸte Bodrum’dan nispeten az bilinen tavsiyelerim:
İki Sandal: Bodrum’un içinde, Halikarnas’ın karşısında çok acayip, ‘tarihi mezeler’ ağırlıklı yeni bir restoran. Tariflerin bir kısmı 300-400 yıllık, Osmanlı saray mutfağından. Daha önce çoÄŸunu tatmadığınız müthiÅŸ ÅŸeyler. Balık turÅŸusu, lorlu salatalık ezmesi, fındıklı muhammara, daha neler neler. Tavsiyem, bütün soÄŸuk mezeleri deneyin, hiçbirini kaçırmayın. Sonra da tatlıya geçin.


5 AÄŸustos 2016
HABER MERKEZİ
İKİ SANDAL YUNAN ADALARI
Tatil zamanımız geldi... Sevgili dostlarımız Itır ve Ahmet Aykut’un önerileri üzerine birlikte Yunan Adaları gezisi yapacağız. Geçen yıl Girit Adası’na gitmiÅŸtik ama onlar kendilerini Yunanlı saymadıkları için ilk defa Yunan Adaları’nı göreceÄŸiz. Gazetelerde, facebook’ta, arkadaÅŸlar arası sohbetlerde hep Yunan Adaları’ndan bahsediliyor. Herkes oraların ucuzluÄŸundan, temizliÄŸinden söz ediyor, gidip görmek için can atıyorum.
*
Mezeleri ve ErtuÄŸrul Bey
Önce Bodrum’a uçuyoruz, biraz boÅŸ zamanımız var. Uzun zamandır Sözcü yazarı sevgili Vahe Kılıçarslan’ın sitayiÅŸle bahsettiÄŸi Bodrum Kumbahçe’deki Zeki Müren Müzesi’nin yakınındaki İKİ SANDAL Lokantası’na gidiyoruz. Bodrum’un çarşısını hafif tepeden gören eÄŸlenceli manzarası olan şık bir lokanta... Arkada gençliÄŸimizin parçaları çalıyor. Çok enteresan mezeleri var, balık turÅŸusu, dövme hıyar salatası, topik, pilaki pek kolay kolay bulamadığımız uskumrudan çiroz salatası ve lakerda söylüyoruz. AkÅŸama doÄŸru hafiften hareketlenen Bodrum’u seyrediyoruz. Hava henüz aydınlık, herhalde akÅŸam çok daha güzel olur burası...
EÅŸime söz verdim, hafif bir yemek yiyip kalkacağız. BaÅŸlangıçlar muhteÅŸem. Ana yemek almıyoruz. EÅŸim limonlu tatlıları çok sever, limon peltesi ile yemeÄŸi bitiriyoruz. Ferahlatıcı güzel bir tatlı. Yediklerim çok hoÅŸuma gidiyor ama aklım menüdeki diÄŸer yemeklerde kalıyor. Dalak dolması, beyin tava, balık dolma, Çerkez salatası... Ne yapıp edip bir daha gelmeli ve diÄŸer lezzetlerin tadına da bakmalıyım. İki Sandal’ın baÅŸarılı iÅŸletmecisi ErtuÄŸrul Bey’e tekrar tekrar gelip bu deÄŸiÅŸik menünün hakkını vereceÄŸimize söz verip, ayrılıyoruz. (Sözcü, 2016)
​


8 Haziran 2016
KAYIP LEZZETLERİN YENİ LİMANI: İKİ SANDAL

Hayyam der ki ''Önce kendine gel, sonra meyhaneye;/ Kalender ol da gir Kalenderhaneye. / Bu yol kendini yenmiÅŸlerin yoludur./ ÇiÄŸsen baÅŸka bir yere git eÄŸlenmeye.'' Meyhane bir kültürdür adabı vardır, kendine has ritüelleri vardır. Bodrum'a iÅŸte tamda 'meyhane' tadında bir mekan geldi bu sezon: İki sandal... Kumbahçe'nin enfes ambiyansına 'şık' bir dokunuÅŸla eklenen İki Sandal' retore dilmiÅŸ eski bir taÅŸ evin bahçesinde kurulu... İşletmeci Istanbul'un en ünlü meyhanelerinden İnciraltı'nın sahibi ErtuÄŸrul Çalak...
​
İki Sandal, geçtiÄŸimiz yaz Torba'da baÅŸlattığı macerasını ÅŸimdi Kumbahçe'nin muhteÅŸem ortamında sürdürüyor. Halikarnas'ın tam karşısındaki meyhane, iki katlı taÅŸ bir binada bulunuyor. Yasemin ve begonvillerle çevrili avlusu, ahÅŸap pergolaları, el kesmesi kayrak taÅŸları ile zamana meydan okuyan bir Bodrum evi burası... ErtuÄŸrul Çalak, İki Sandal'da hem Bodrum mimarisini yaÅŸatıyor hem de eski meyhane geleneklerini... İstanbul'un hit listelerinden inmeyen meyhanesi İnciraltı'nın konseptine yakın bir anlayışla iÅŸletiyor İki Sandal'ı... Mezeler geleneksel, mimari geleneksel, müzikler tam meyhane tadında olunca ortaya müthiÅŸ bir ambiyans çıkıyor elbette... Mekânda canlı müzik yok; sohbetinize tatlı tatlı Türk Sanat MüziÄŸi, rembetikalar ve 1970’li yıllardan pop ÅŸarkıları eÅŸlik ediyor…
GELENEKSEL EGE MEYHANESİNDE KAYIP LEZZETLER...
İki Sandal'da mezeler çok kültürlü bir çeÅŸitliliÄŸi muhafaza etse de Ege tatlarına ağırlık verilmiÅŸ. Mekanın asıl özelliÄŸi asırlık lezzetleri, şık bir incelikle misafirlerine sunması. Ege lezzetlerinin yanında, Ermeni, Rum, Osmanlı ve Süryani mutfağından mezeler girmiÅŸ menüye.
​
İki Sandal'da lezzet, adeta tarihe bir yolculuk gibi... Bodrum'da baÅŸka hiçbir meyhanede bulamayacağınız tatlar var. ÖrneÄŸin 200 yıllık bir tarif olan ve tekir balığından yapılan yeni gelin turÅŸusu, 1761 yılından sofralarımıza gelen, kaymak lorlu dövme hıyar salatası, bir Arap mezesi olarak bilinen ama orijini Süryani sofralarına dayanan Muhammara, 19. Yüzyıldan fındık taratorlu Çerkez Salatası, eski Beykoz Ermeni’lerinin tarifine göre yapılmış Topik ve Dalak Dolması, Safarad mutfağından Beyin Tava ve daha neler neler İki Sandal'a gittiÄŸinizde size Topik ve Papaz yahnisi mezelerini mutlaka denemenizi öneriyorum... Yeni gelin turÅŸusu ise tam bir afrodizyak... Balık turÅŸusu mekanın yıldızı!.. İçinde 14 çeÅŸit baharat, 4 çeÅŸit ot var. Balığı hiç piÅŸirmeden bir toprak kabın içine kapatıyorlar ve baharatlarla 10 gün içinde kendi kendine piÅŸiyor. Ortaya enfes bir lezzet çıkıyor.
​
TARİHE YOLCULUK...
Mekanın iÅŸletmecisi ErtuÄŸrul Çalak, İnciraltı meyhanesindeki deneyimlerini İki Sandal'da da yaÅŸattığını anlatıyor... "İnciraltı bir İstanbul meyhanesi, burası ise bir Ege meyhanesi" diyerek Bodrum'da kısmen de olsa farklı bir konsept yarattığını söyleyen Çalak, deneyimi, bilgisi ve sohbetiyle bizi uzun bir tarih yolculuÄŸuna çıkarıyor. Mutfak kültürüne hakimiyeti hemen göze çarpan Çalak, aslında eski bir gazeteci!.. Uzun yıllar dergilerde çalışan Çalak, daha sonra televizyon programlarına geçerek mutfak kültürünü zenginleÅŸtirmeye baÅŸlamış.
Aslen Samatyalı olan Çalak, çocukluk yıllarını Ermeni ve Rum komÅŸuların mutfaklarını tadarak geçirmiÅŸ. Gençlik Galatasaray Lisesi ve BeyoÄŸlu'nda... Sonrası ise gazetecilik yılları... Çalak, mutfak macerasını ÅŸöyle anlatıyor: "Okul hayatından sonra rehberlik yaparken ister istemez gittiÄŸiniz gördüÄŸünüz yerlerde farklı lezzetler deneyimleyip sorgulamaya baÅŸlıyorsunuz. Tariflerini öÄŸreniyorsunuz. Bir de 11-12 yıl gazetecilik yaptım. Sıkılıp iÅŸten ayrıldığım bir dönem, bir yaÄŸ firmasının sponsorluÄŸunu yaptığı tv programları için bana teklif geldi. Dört yıl boyunca televizyonlara yemek programları yaptım.Yeni yemekleri araÅŸtırıp bulmak, bu yemekleri yapan varsa arayıp tüyolar almak bir gazeteci olarak benim iÅŸimdi. Dolayısıyla mutfak kültürü üzerine bir eÄŸitim almadım ama yaptığım iÅŸ itibariyle kendimi eÄŸittim. Elimde yemek kültürüyle ve özellikle eski mutfakla ilgili ne bulduysam arÅŸivlediÄŸim bir dönemdi. Onun faydalarını da ÅŸimdi görüyorum."
​
BÜTÜN YEMEKLERİN REFERANSI VAR
Mekanda, mezelerin olduÄŸu gibi yemeklerin de tümünün referansı var.. Hiçbir yemek 'uydurma' deÄŸil. Kimi 500 yıllık Osmanlı mutfağı tarihinden, kimi Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinden geliyor. Hepsinde kullanılan malzemeler ve usul orijinal. Dolayısıyla mekanın en önemli özelliÄŸi, tüm tatların aslına sadık kalınması...
ÇİROZ SALATASI NEDİR BİLİR MİSİNİZ?
Çiroz salatası, hemen her meyhanede ya da restoranda önünüze gelebilir. Ancak bu çirozlar gerçekten 'çiroz' mu? Bu meze bizim sofralarımıza Rumlardan gelmiÅŸ... Rum ahali uskumrunun hiç yaÄŸlanmamış, yavruluktan çıkmış ama henüz lezzetlenmemiÅŸ halinden yaparmış bu salatayı. Lezzeti olmadığından ızgarası ya da tavası da olmazmış çirozun. Velhasıl denizlerde çiroz bulmak gitgide zorlaÅŸtığından, bizim restoranlar ya Norveç uskumrusundan, ya da kolyozdan üretiyormuÅŸ bu salatayı. İki Sandal'da ise çiroz salatası gerçek çirozdan yapılıyormuÅŸ. "Çiroz bulamazsak yapmayız" diyor ErtuÄŸrul Çalak ve ekliyor: "İki Sandal'da ana yemekler sakatat, et ve balık. Ara sıcaklarda ise bol miktarda deniz ürünü var."
​
Mezelerdeki anlayışı diÄŸer tüm ürünlerde iÅŸletmeye çalışmış ErtuÄŸrul Çalak. "PiÅŸirme usulleri, kullanılacak malzeme itibariyle biraz daha ortodoks durmaya çalışıyoruz." diyor... Sohbetimize "uykuluk" lezzeti ile kısa bir ara veriyoruz. İngilizler'in 'Caviar of lamb' dediÄŸi bu lezzet adeta başımızı döndürüyor. Yanında yaÄŸda baharatlarla kavrulmuÅŸ arpacık soÄŸanıyla servis ediliyor. Hemen ardından önümüze bir 'limon peltesi' geliyor. Kokusuyla Bodrum gibi taze, Bodrum gibi ferah bir tatlı. Her ne kadar menüde balık kadar et ve sakatat çeÅŸitleri bulunuyorsa da, mekanın duruÅŸu denizi ve deniz kültürünü insanın içine taşıyor.
​
12 AY AÇIK KALACAK
İki Sandal, Bodrum'un hem yazını, hem kışını ÅŸenlendirecek bir meyhane... ErtuÄŸrul Çalak, mekanın 12 ay boyunca açık kalacağını söylüyor. Bunun nedenini ise ÅŸöyle anlatıyor:
"Dört ya da altı ay çalışarak aynı lezzet ve kalite çizgisini sürdüremezsiniz. Aynı aÅŸçının elinin lezzeti olmaz, o mezeyi yapma pratiÄŸi yerleÅŸmez. GidiÅŸe göre ÅŸu ayda ÅŸu kadar porsiyon dengesi oturmaz. Mezeyi gereÄŸinden fazla ya da az yaparsınız. Sonra para kaybetmemek için beklemiÅŸ mezeyi satmaya kalkarsınız. Bu iÅŸin bir sürü profesyonel handikapı var. Bunların altından kalkmakta zorlanıyor mekanlar. Biz 'gelelim, bir sezon yapalım eski yemekleri canlandıralım turistler bize gelsin' diye yapmadık bu iÅŸi. Turist bunu zaten en son anlayacak topluluk, en zor benimseyecek topluluk. Bundan zevk alacak olan en sondaki kitle. Dolayısıyla bu iÅŸi layıkıyla yapalım diyorsak, bunun süreklilik içinde olması gerekir. O lezzet çizgisini, iÅŸletme pratiÄŸini ancak böyle sürdürebilirsiniz. Sezonluk bir iÅŸ beni ilgilendirmiyor."
​
http://blog.milliyet.com.tr/kayip-lezzetlerin-yeni-limani--iki-sandal/Blog/?BlogNo=533557
GRABLOCALS
2025
İki Sandal Bodrum, a Michelin Guide restaurant, has earned the prestigious Bib Gourmand award, distinguishing it as a top destination for both locals and visitors in Bodrum. This well liked traditional tavern, located in the heart of Bodrum Center; is known for it’s cozy, peaceful atmosphere and delightful garden, making it a favorite among it’s many regular customers.
At İki Sandal Bodrum, you can experience the finest examples of Aegean cuisine. The tavern is renowned for it’s traditional Turkish appetizers, prepared daily with fresh, seasonal ingredients. Some of the most popular options include Cretan paste, fava, tulum cheese, pepper with pine nuts and topik. Additionally, the signature Yaka Yahnisi is a must-try.
The menu also features a variety of hot appetizers, seafood variets and fresh fish. Among the main dishes, sea bass and lamb are particularly favored by guests of İki Sandal Bodrum. The restaurant’s wonderful sea view enhances the dining experience, especially at sunset, making it an ideal spot for a memorable meal in Bodrum.
RESTAURANT GURU
2024
Not only should Zeki Muren Arts Museum be visited, but also İki Sandal. All the clients love gorgeous Mediterranean and Turkish cuisines at this cafe. Taste perfectly cooked octopus, zeama and tavë kosi. When coming to İki Sandal, drink delicious wine.
It's easy to find this place due to the great location. A lot of people mention that the staff is gracious at this place. Nice service is what some visitors point out characterizing this spot. When inside, the atmosphere is exotic. This cafe scooped the Bib Gourmand award for good meals at moderate prices
EKŞİSÖZLÜK
2025
Kumbahçe yalısından Zeki Müren'in evine doÄŸru çıkan küçümen yokuÅŸta mukim, gayet keyifli Bodrum meyhanesi.
Havalı bir mekan deÄŸil. turistik hiç deÄŸil. salaÅŸ da deÄŸil, özenli bir yer. mütevazı ve gösteriÅŸsiz, ancak tertemiz.
İstanbul'un Ermeni ve Rum mutfaklarından örneklerle Türk mutfağından unutulmuÅŸ mezeler sunuyorlar. Deniz mahsulleri açısından da pek kuvvetliler, taze ve doÄŸru piÅŸirilmiÅŸ ürünleri var.
Müdavimleri de ilk kez gelenleri de görgülü, efendi insanlar. adap bilir erkan bilir kiÅŸiler.
Herkesin bildiği bir yer değil. Umarım değişmez.
NAZ KAVAS - MÜDAVİM
2025
Bodrum’da pek çok meyhane ve balık restoranı var. Birbirine benzeyen bu mekanlar arasında ayrışan, Michelin Rehberi’nde bulunan restoran/meyhane İki Sandal Bodrum, prestijli Bib Gourmand ödülünü de kazandı. Bu anlamda da Bodrum’da hem yerel halkın hem de tatilci ziyaretçilerin tercih ettiÄŸi, merak uyandıran bir mekan haline gelerek, son dönemde iyice ön plana çıktı. Bodrum’un tam kalbinde yer alan ve bu çok beÄŸenilen geleneksel meyhane, rahat, huzurlu atmosferi ve keyifli bahçesiyle de fazlasıyla seviliyor ve birçok müdavimi var. Pek tabii ki enfes deniz manzarası da bu ilginin sebeplerinden biri. Bu manzara eÅŸliÄŸinde aile/arkadaÅŸ yemekleri yemek, doÄŸum günü kutlamak veya date için İki Sandal Bodrum’a gelmek mümkün.
Michelin Guide’a giren butik bir meyhane
İki Sandal Bodrum’da Ege mutfağının en güzel örneklerini deneyimleyebiliyorsunuz. Meyhane, her gün taze ve mevsimlik malzemelerle hazırlanan geleneksel Türk mezeleriyle ünlü. Klasik mezelerin yanı sıra buraya has mezelerin de bulunduÄŸunu belirtelim. Zaten klasikleÅŸmiÅŸ mezeler de İki Sandal Bodrum yorumuyla farklı ve leziz hale gelmiÅŸ durumda. Girit ezmesi, fava, tulum peyniri ve çam fıstıklı kırmızı biber ile topik en popüler meze seçeneklerinden bazıları. Ayrıca imza yemeklerden olan Yaka Yahnisi de mutlaka denenmeli. Menüde ayrıca çeÅŸitli sıcak mezeler, ara sıcaklar, deniz ürünü çeÅŸitleri ve taze balıklar da yer alıyor. Ana yemeklerden ise ızgara levrek ve yumuÅŸacık kuzu eti tercih ediliyor. İki Sandal Bodrum, hem yemekleri, hem de muhteÅŸem deniz manzarası ile özellikle gün batımlarında harika bir yemek deneyimini sunuyor. Bodrum’da unutulmaz bir meyhane deneyimi yaÅŸamak istiyorsanız bu ödüllü mekanı listelerinize eklemenizi öneririz!